‘7. Uluslararası 8. Ulusal Ebelik Kongresi, Ankara, Türkiye, 24 - 26 Nisan 2025, ss.248-249, (Özet Bildiri)
Üriner
inkontinans, istemsiz idrar kaçırma olarak tanımlanmakta olup, kadınlarda
sosyal ve hijyenik problemlere yol açarak yaşam kalitesini olumsuz yönde
etkileyebilmektedir. Stres, miks ve urge olmak üzere farklı tipleri bulunan bu
durum, yaygın bir kadın sağlığı sorunudur. Pelvik taban egzersizleri, pelvik
taban ve anal sfinkter kaslarının gücünü artırarak; üretral kapanma basıncı ve
direncini desteklemekte ve böylece üriner inkontinans sıklığının azalmasına
katkı sağlamaktadır.
Yöntem
Bu
derleme, üriner inkontinans problemi olan kadınlarda pelvik taban
egzersizlerinin etkinliğini inceleyen güncel çalışmaları değerlendirmek
amacıyla hazırlanmıştır. Literatür taramasında “Kegel egzersizi”, “üriner
inkontinans” ve “pelvik taban egzersizi” anahtar kelimeleri kullanılmış; Google
Akademik ve PubMed veri tabanları taranmıştır. Belirlenen uygun çalışmalar
incelenerek derleme kapsamına alınmıştır.
Bulgular
Yapılan
çalışmalar, pelvik taban egzersizlerinin özellikle stres ve miks tip üriner
inkontinans üzerinde olumlu etkiler sağladığını göstermektedir.
Raddaha
ve Nasr (2022), Kegel egzersizi eğitim programının kadınlarda yaşam kalitesini
artırdığını ve idrar kaçırma sıklığını azalttığını belirtmiştir.
Hakbilen
ve İnce (2025), yaşlı kadınlara ev ziyaretleri sırasında verilen Kegel
egzersizi eğitiminin, 6. ve 12. haftalarda yapılan takiplerde üriner
inkontinans düzeylerinde anlamlı azalmaya neden olduğunu saptamıştır.
Johannessen
ve arkadaşları (2021), doğum öncesi dönemde 12 hafta boyunca uygulanan pelvik
taban egzersizlerinin, doğum sonrası idrar kaçırma oranlarını azalttığını
göstermiştir.
Wu
ve arkadaşları (2024), gestasyonel diyabeti (GDM) olan ve idrar kaçırma
problemi yaşayan kadınlarda uygulanan pelvik taban egzersizlerinin, inkontinans
oranlarını düşürdüğünü tespit etmiştir.
Dumoulin
ve arkadaşları (2020), bireysel ve grup şeklinde uygulanan pelvik taban kas
eğitiminin idrar kaçırma semptomları üzerindeki etkilerini karşılaştırmış; iki
yöntem arasında anlamlı bir fark olmadığını ve her iki uygulamanın da benzer
derecede etkili olduğunu raporlamıştır.
Pires
ve arkadaşları (2020), üriner inkontinansı olan kadın sporcularda 4 ay
süresince verilen pelvik taban kas eğitiminin, maksimum gönüllü kasılmaları
artırarak idrar kaybını azalttığını bildirmiştir.
Skaug
ve arkadaşları (2024) ise fitness ile ilgilenen kadın sporcular üzerinde
gerçekleştirdikleri çalışmada, 16 haftalık pelvik taban kas eğitiminin stres
tipi üriner inkontinans semptomlarını anlamlı düzeyde iyileştirdiğini ortaya
koymuştur.
Sonuç
Yapılan
çalışmalar, pelvik taban egzersizlerinin kadınlarda özellikle stres ve miks tip
üriner inkontinans semptomlarını azaltmada etkili olduğunu ortaya koymaktadır.
Düzenli ve doğru uygulanan pelvik taban egzersizleri, üretral kapanma basıncını
artırarak idrar kaçırma şikayetlerinin azalmasına ve yaşam kalitesinin
artmasına katkı sağlamaktadır.
Bu
noktada, kadın sağlığı alanında aktif görev yapan ebelerin rolü kritik öneme
sahiptir. Kadınlarla birebir temas halinde olan ebeler, pelvik taban
egzersizlerini öğretme, motive etme ve takip etme konusunda güçlü bir etki
alanına sahiptir. Ebelerin bu konuda yetkin ve bilinçli olması, hem önleyici
sağlık hizmetlerinin kalitesini artıracak hem de kadınların yaşam kalitesine
doğrudan katkı sağlayacaktır.
Bu
nedenle, pelvik taban egzersizlerinin ebelik eğitim müfredatına dahil edilmesi
ve uygulamada ebeler tarafından daha etkin kullanılması, üriner inkontinansla
mücadelede önemli bir strateji olarak değerlendirilmelidir.
Anahtar Kelimeler
Üriner İnkontinans, pelvik
taban egzersizleri, Kegel Egzersizi